Definition of şeklinde in Turkish English dictionary
- in the fashion 
 - shaped 
I want a jacket shaped like yours.
 - Sizinkinin şeklinde bir ceket istiyorum.
Our solar system is elliptical in shape. That means it is shaped like an egg.
 - Bizim güneş sistemimiz şekil olarak eliptiktir. Bu onun yumurta şeklinde olduğu anlamına gelir.
 - shaped like 
 - fashion 
 - in the way that 
 - in the shape 
 - in form 
 - take the form of 
 - oid 
 - linguiform 
 - şekil
 -  {i} figure 
Young girls' desire for slim figures is strong.
 - Genç kızların narin şekiller için arzusu güçlüdür.
These figures don't add up.
 - Bu şekiller toplanmaz.
 - şekil
 - mold 
 - şekil
 - shape 
Modern bridges are similar in shape.
 - Modern köprüler şekil olarak benzer.
The old house was in bad shape.
 - Eski ev kötü bir şekildeydi.
 - şekil
 - image 
 - şekil
 - mould 
 - şekil
 - form 
Buddha, impressed by the rabbit's efforts, raised him unto the moon and set him in that form forever more.
 - Tavşanın çabalarından etkilenen Buddha onu aya kadar yükseltti ve onu sonsuza kadar bu şekilde bıraktı.
A form appeared in the darkness.
 - Karanlıkta bir şekil belirdi.
 - şeklinde sonuçlanmak
 - come down to 
 - şemsiye şeklinde bitki
 - umbellifer 
 - şemsiye şeklinde çiçeklenme
 - umbel 
 - şemsiye şeklinde çiçeklenmiş
 - umbellate 
 - el yazısı şeklinde matbaa harfleri
 - script 
 - hilâl şeklinde
 - crescent 
The French croissant is a crescent-shaped pastry.
 - Fransız kruvasan bir hilal şeklinde pastadır.
 - şekil
 - pattern 
Patterns of married life are changing a lot.
 - Evlilik yaşam şekilleri çok değişiyor.
 - başlık şeklinde olan
 - hooded 
 - dikdörtgen şeklinde
 - oblong 
 - kama şeklinde
 - cuneiform 
 - şekil
 -  {i} contour
 - kaşık şeklinde balık yemi
 - spoon 
 - daire şeklinde
 - round 
 - diken şeklinde
 - thorny 
 - disk şeklinde
 - disk-shaped 
 - halka şeklinde
 - cricoid 
 - halka şeklinde
 -  (Geometri) toroidal
 - helezon şeklinde olan
 - worm 
 - iplik şeklinde
 - filiform 
 - iplik şeklinde
 - filamentous 
 - iplik şeklinde
 - threadlike 
 - kalkan şeklinde
 - scutate 
 - kalp şeklinde
 - heart#shaped 
 - kare şeklinde olan
 - square 
 - kron şeklinde
 -  (Tıp) coronoid
 - kubbe şeklinde
 - domed 
 - mantar şeklinde
 -  (Tıp) fungiform
 - tarak kabuğu şeklinde kesmek
 - scallop 
 - topuz şeklinde merasim asası
 - mace 
 - yumurta şeklinde
 - ovoidal 
 - yumurta şeklinde
 - egg-shaped 
 - şekil
 - printing 
 - şekil
 - format 
 - şekil
 - cast 
 - şekil
 - delineate 
 - şekil
 -  (Tıp) forme
 - şekil
 - vein 
 - şekil
 - conformation 
 - şekil
 - face 
Britain faced dangerously low supplies of food.
 - İngiltere tehlikeli şekilde düşük gıda malzemeleri ile karşı karşıya idi.
If you talk to me that way again, I'm going to smash your face in.
 - Benimle tekrar o şekilde konuşursan, yüzünü parçalayacağım.
 - şekil
 - outline 
 - şekil
 - line 
You have to read between the lines to get the most out of anything.
 - En iyi şekilde yararlanmak için satır aralarını iyi okumak zorundasın.
At the bus stop, people waited in orderly lines, but as soon as the bus pulled up, the line broke up.
 - Otobüs durağında,insanlar düzgün bir şekilde sırada beklediler.Filhakika otobüs durur durmaz sıra bozuldu.
 - şekil
 - diagram 
 - şekil
 - configuration 
 - dirsek şeklinde parça
 - knee 
 - Ağ şeklinde dokunmuş bir tür sentetik kumaş
 - powermesh 
 - düzenleme şeklinde vekalet
 -  (Kanun) Statutory form power of attorney
 - piramit şeklinde
 - pyramidal 
 - şekil
 -  {i} wise 
A wise man would not act in that way.
 - Akıllı bir adam bu şekilde hareket etmezdi.
 - Tablo Şeklinde Biçimlenidirilmiş Hava Veri Dizisi
 -  (Askeri) Table Formatted Aeronautic Data Set
 - adam şeklinde bira bardağı
 - Toby mug 
 - adam şeklinde bira bardağı
 - toby 
 - adam şeklinde bira bardağı
 - toby jug 
 - altıgen şeklinde
 - hexagonal 
Benzene molecules are hexagonal in shape.
 - Benzen molekülleri altıgen şeklindedirler.
 - armut şeklinde
 - pear shaped 
 - asa şeklinde
 - virgulate 
 - at kuyruğu şeklinde örülmüş saç
 - pigtail 
 - at nalı şeklinde
 - horseshoe 
 - at şeklinde deniz perisi
 - kelpie 
 - ağ şeklinde
 - reticulated 
 - ağ şeklinde
 - reticulate 
 - baca şeklinde
 - funelled 
 - badem şeklinde
 - amygdaloid 
 - badem şeklinde
 - amygdaloidal 
 - badem şeklinde
 - amygdaliform 
 - badem şeklinde
 - almond shaped 
 - badem şeklinde olan
 - amygdaloid 
 - baklava şeklinde cam
 - quarry 
 - baston şeklinde
 - virgulate 
 - belgesel şeklinde
 - documentarily 
 - ben şeklinde olan
 -  (Tıp) nevoid
 - benek şeklinde
 - punctiform 
 - bezelye şeklinde
 - pea 
 - bezelye şeklinde
 - pisiform 
 - beşgen şeklinde
 - pentagonal 
 - bilezik şeklinde yapı
 -  (Havacılık) annulus
 - bir dizi şeklinde
 - in a sequence 
 - bobin şeklinde ısıtıcı
 -  (Elektrik, Elektronik) coil heater
 - boru şeklinde
 - tubular 
 - bulut şeklinde
 - nubiferous 
 - böbrek şeklinde
 - kidney shaped 
 - canavar şeklinde heykelcikler
 -  (Sanat) gargoyles
 - daire şeklinde imzalanan dilekçe
 - robin 
 - daire şeklinde imzalanan dilekçe
 - round robin 
 - daire şeklinde oyun
 - ring around rosy 
 - daire şeklinde yayılan dalga
 - ripple 
 - daire şeklinde çizelge
 - pie chart 
 - dalga şeklinde
 - wavy 
 - dalga şeklinde
 - undated 
 - dalga şeklinde
 - undate 
 - damar şeklinde (yaprak)
 -  (Botanik, Bitkibilim) nervation
 - delta şeklinde
 - deltoid 
 - deniz kabuğu şeklinde desen
 - scallop 
 - deniz kabuğu şeklinde sahne
 - band shell 
 - deniz kabuğu şeklinde süslemek
 - scallop 
 - dirsek şeklinde spiral boru
 - corrugated elbow 
 - diş şeklinde
 - odontoid 
 - dört kopya şeklinde
 - in quadruplicate 
 - dörtgen şeklinde
 - tetragonal 
 - düzyazı şeklinde
 - prosaic 
 - el şeklinde
 - digitated 
 - el şeklinde
 - digitate 
 - elips şeklinde
 - elliptical 
 - elips şeklinde
 - elliptic 
 - elmas şeklinde
 - diamond shape 
 - elyaf şeklinde
 - fibrillar 
 - epigram şeklinde anlatmak
 - epigrammatize 
 - ettirgen eylem şeklinde
 - factitively 
 - eşkenar dörtgen şeklinde
 - rhomboid 
 - eşkenar dörtgen şeklinde
 - rhombic 
 - fıçı şeklinde
 - barrelled [Brit.] 
 - fıçı şeklinde
 - barreled 
 - gaga şeklinde çıkıntı
 - rostrum 
 - gonca şeklinde süs
 - ball flower 
 - göbek şeklinde
 -  (Tıp) umbilicate
 - göz şeklinde
 - ocellated 
 - göz şeklinde leke
 - ocellus 
 - güneş şeklinde mücevher
 - sunburst 
 - halka şeklinde
 - annular 
There are three types of a solar eclipse: total, partial, and annular.
 - Üç tip güneş tutulması vardır: toplam, kısmi ve halka şeklinde.
 - halka şeklinde dans
 - ring around rosy 
 - halka şeklinde duman
 - wreath 
 - halka şeklinde kabartma
 - torus 
 - harita şeklinde çatlama
 -  (İnşaat) map cracking
 - hayvan şeklinde
 - zoomorphic 
 - helezon şeklinde korozyon
 -  (Havacılık) filiform corrosion
 - hilal şeklinde
 - lunately 
 - hilal şeklinde
 - falcate 
 - hilal şeklinde
 - crescent shaped 
 - huni şeklinde
 - funnel shaped 
 - huni şeklinde
 - infundibular 
 - huni şeklinde
 - fastigiate 
 - ibrik şeklinde yaprak
 - pitcher 
 - ikizkenar yamuk şeklinde
 - trapezoidal 
 - insan şeklinde
 - anthropomorphous 
 - insan şeklinde
 - homiform 
 - insan şeklinde robot
 - android 
 - insan şeklinde sütun
 - atlas 
 - isim şeklinde olma
 - substantive 
 - kabartma halka şeklinde
 - (pervaz) toric 
 - kaburgalar şeklinde
 - ribbing 
 - kadeh ya da bardak şeklinde
 -  (Botanik, Bitkibilim) scyphiform
 - kadeh şeklinde
 - calycate 
 - kadeh şeklinde gonca
 - chalice 
 - kafes şeklinde
 - lattice 
 - kalp şeklinde olan
 - cardioid 
 - kama şeklinde
 - wedge-shaped 
 - kama şeklinde
 - sphenoid 
 - kama şeklinde
 - cuneate 
 - kanat şeklinde
 - aliform 
 - kanca şeklinde
 - falcate 
 - kapak şeklinde kapı
 - trap door 
 - kapı üstü yelpaze şeklinde pencere
 - fanlight 
 - kare şeklinde
 - squarely 
 - kare şeklinde
 - square 
We have a square table.
 - Bizim kare şeklinde bir masamız var.
 - kare şeklinde
 - squarish 
 - kare şeklinde olma
 - squareness 
 - kare şeklinde şey
 - square 
 - karpuz şeklinde
 - watermelon shaped 
 - kayık şeklinde
 - navicular 
 - kaşık şeklinde balık yemi
 - spoon bait 
 - kelebek şeklinde çiçek açan
 - papilionaceous 
 - keman şeklinde
 - pandurate 
 - keman şeklinde
 - panduriform 
 - kemer şeklinde
 - archwise 
 - kese şeklinde
 - saccate 
 - kese şeklinde
 - sacciform 
 - koloit şeklinde olan
 - colloidal 
 - koni şeklinde
 - coniform 
 - koni şeklinde
 - conic 
 - koni şeklinde
 - conical 
 - koni şeklinde çadır
 - bell tent 
 - kozalak şeklinde
 - pineal 
 - kulak şeklinde
 -  (Anatomi) auriform
 - kupa şeklinde oluşum
 -  (Hayvan Bilim, Zooloji) acetabula
 - kurt şeklinde
 - vermiform 
 - kâkul şeklinde kesilmiş
 - windblown 
 - kâlp şeklinde
 - cordate 
 - kâlp şeklinde
 - heartshaped 
 - kâlp şeklinde yaprak
 - obcordate 
 - küre şeklinde
 - spheriform 
 - küre şeklinde
 - spherical 
 - küre şeklinde
 - orbicular 
 - küre şeklinde olma
 - sphericity 
 - küre şeklinde yapmak
 - orb 
 - kılıç şeklinde olan
 - xiphoid 
 - lale şeklinde kadeh
 - tulip styled glass 
 - masa şeklinde
 - tabular 
 - mazgal şeklinde pencere boşluğu
 - embrasure 
 - meme şeklinde
 - mammiform 
 - meme şeklinde
 - mamillate 
 - meme şeklinde
 - nipple shaped 
 - meme şeklinde organ
 - mammilla 
 - mercimek şeklinde
 - lentiform 
 - merdiven şeklinde
 - scaliform 
 - mızrak şeklinde
 - lanceolate 
 - orak şeklinde
 - falciform 
 - palmiye yaprağı şeklinde
 - palmate 
 - paralelkenar şeklinde
 - rhomboidal 
 - petek şeklinde yapmak
 - honeycomb 
 - pin şeklinde kama
 - pin key 
 - prizma şeklinde
 - prismatic 
 - prizma şeklinde
 - prismoidal 
 - rapor şeklinde bilanço
 -  (Ticaret) reducing balance form
 - resim şeklinde
 - pictorial 
 - rulo şeklinde boya fırçası
 - paint roller