Definition of öfter in English Turkish dictionary
- from time to time
- zaman zaman
Zaman zaman daha akademik biriyle detaylı bir konuşma yapmak istiyorum.
- I like to have a deep conversation with a more academic person from time to time.
Ben, zaman zaman onunla kulüpte karşılaşırım.
- I meet him at the club from time to time.
- from time to time
- ara ara
- more times
- (Bilgisayar) kez daha
- more times
- (Bilgisayar) daha fazla kez
- from time to time
- ara sıra
Ara sıra oğlum beni ziyarete geliyordu.
- My son came to see me from time to time.
Amcam ara sıra beni görmeye gelir.
- My uncle comes to see me from time to time.
- more often
- çoğunlukla
Çoğunlukla, insanlar kendilerine söylediğine inanırlar.
- More often than not, people believe what you tell them.
- on occasion
- arada bir
- on occasion
- ara sıra
Ara sıra okula gitmem.
- I am absent from school on occasion.
Onlar ara sıra et yerler.
- They eat meat on occasion.
- from time to time
- Zaman zaman, arada sırada
- from time to time
- n zaman, arada sırada
- from time to time
- bazen
Tom bazen bana hâlâ yazıyor.
- Tom still writes to me from time to time.
Hâlâ seni bazen düşünüyorum.
- I still think about you from time to time.
- ofttimes
- sık sık
- ofttimes
- çoğu kez
- on occasion
- zaman zaman
O, zaman zaman dedektif hikayeleri okur.
- He reads detective stories on occasion.
Biz zaman zaman buluştuk.
- We've met on occasion.
- on occasion
- fırsat buldukça
- once in a while
- nadiren
