çünkü

listen to the pronunciation of çünkü
Turkish - English
because

I called a cab, because it was raining. - Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.

We go to school because we want to learn. - Okula gidiyoruz çünkü öğrenmek istiyoruz.

for

I decided to be happy because it's good for my health. - Mutlu olmaya karar verdim çünkü sağlığım için iyi.

Nick can speak Portuguese very well. That's because he's been studying it for 5 years. - Nick Portekizce'yi çok iyi konuşabilir. Çünkü 5 yıldır onu öğreniyor.

by reason of
because, for, inasmuch as
forwhy
'cos
inasmuch as
since

It exists, but since it's taboo and nobody talks about it, there's no need to give it a name. - O var, ama bu tabudur ve kimse bahsetmek istemez, çünkü ona bir isim vermeye gerek yoktur.

Tom needs to learn Japanese, since he's going to Japan next year. - Tom'un Japonca öğrenmesi gerek, çünkü önümüzdeki yıl Japonya'ya gidecek.

just because

He lost his position just because he refused to tell a lie. - Konumunu yitirdi çünkü yalan söylemekten kaçınmıştı.

as
in that
'cause
(İnşaat) on the grounds that
inasmuchas
nedeniyle çünkü
by reason of
çünki
because
Turkish - Turkish
Şundan dolayı, şu sebeple
Şundan dolayı, şu sebeple: "Ben şimdi sizin fikrinizi tenkit etmeyeceğim, çünkü faydasızdır."- Ö. Seyfettin
çün
ÇÜNKİ
(Osmanlı Dönemi) f. Zira, şundan dolayı ki, şuna binaen ki, şu sebebden ki