(1) (b) (verb) huddle; not act for a long time

listen to the pronunciation of (1) (b) (verb) huddle; not act for a long time
English - Turkish

Definition of (1) (b) (verb) huddle; not act for a long time in English Turkish dictionary

tank
tank
tank
(Biyokimya) odacık
tank
depo

Çim biçme deposunu doldururken benzin dökmemeye dikkat edin. - Be careful not to spill gasoline when filling the tank on your lawn mower.

Bir depo benzinle Boston'a gidip gelebilirim. - I can drive to Boston and back on one tank of gas.

tank
sarnıç
tank
yakıt almak
tank
{i} fotoğraf banyo kabı
tank
{i} benzin deposu

Benzin deposu patlayacak. - The gas tank is going to explode.

tank
(İnşaat) depo, hazne
tank
golcük
tank
istimini almak
tank
(Askeri) TANK: Genel olarak, top ve otomatik silahlarla teçhiz edilmiş tam tırtıllı ve zırhlı araç. Arazide harekat kabiliyeti, zırhla korunma imkanı ve yüksek müsademe kudreti, tankların başlıca özellikleliklerini teşkil eder. Ayrıca bak "heavy tahk". "light tank". "medium tank", "super heavy tank"
tank
{i} hapishane
tank
sarnıca koymak
tank
{i} tüp
tank
(isim) depo, tüp, benzin deposu, hazne, su deposu, sarnıç, tank, hapishane, fotoğraf banyo kabı
tank
{f} up (with) (taşıtın benzin deposunu)
tank
tank up k
tank
{i} depo; tank: gas tank benzin deposu. water tank su deposu. fish tank akvaryum
tank
{i} ask. tank
English - English
tank
(1) (b) (verb) huddle; not act for a long time
Favorites