Karlarla örtülü şu dağa bak.
- Look at that mountain which is covered with snow.
Görebildiğim kadarıyla her şey karla örtülüydü.
- As far as I could see, everything was covered with snow.
O tamamen boyayla kaplanmıştı.
- He was covered all over with paint.
Tepe karla kaplanmıştı.
- The hill was covered in snow.
Genellikle öngörülemeyen hava tarafından kazaya sebep olundu.
- The accident was caused chiefly by the unpredictable weather.
Yangına dikkatsiz bir sigara içicisinin sebep olduğu ortaya çıktı.
- It transpired that fire was caused by a careless smoker.
Tom artık ebeveynlerinin sağlık sigortası kapsamında değil.
- Tom is no longer covered by his parents' health insurance.
Kaza hasarları garanti kapsamında değildir.
- Accidental damage isn't covered by the warranty.
The ems and ens at the beginnings and ends.
Those were his very last words - Bunlar onun en son sözleriydi.