Almanca - Türkçe
einzel… teriminin Almanca Türkçe sözlükte anlamı
- einzel-
- bireysel
- Einzel
- s. 'ayntsıl (tenis) tekler maçı
- Einzel
- [das] (teniste) tekler maçı
- Einzel
- -{'ayntsıl} s (tenis) tekler maçı
İlgili Terimler
İngilizce - Türkçe
einzel… teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- constituent
- {i} kurucu
- constituent
- bileşen
Bir cin tonikin bileşenleri nelerdir?
-What are the constituents of a gin and tonic?
- constituent
- (Biyokimya) yapıtaşı
- constituent
- yapıtaşı oluşturan
- constituent
- oluşturan
- constituent
- {s} bütünü oluşturan
- constituent
- seçme hakkı olan
- constituent
- anayasayı değiştirme yetkisi olan
- constituent
- {i} öğe, unsur
- constituent
- {i} oluşturan parçalardan her biri
- constituent
- bileşiği meydana getiren
- constituent
- {i} seçmen
- constituent
- (Mukavele) bileşiği meydana getiren; öğe, unsur
- constituent
- {i} öğe
- constituent
- meydana getiren
- constituent
- {i} elemen
- constituent
- {i} temsilci atayan kimse
İlgili Terimler
Almanca - İngilizce
einzel… teriminin Almanca İngilizce sözlükte anlamı
- single
- constituent
- individual
- Einzel- und Großhandel
- retail and wholesale
- einzel
- Single
I'd like to have a single room with a bath for two nights.
-Ich hätte gerne ein Einzelzimmer mit Bad für zwei Nächte.
Single ensuite, please.
-Einzelzimmer mit Bad, bitte.
- einzel-
- individual
- Nach 15 Jahren Streit steht am Ende eine einfache Wahrheit: Lubbe war ein Einzel
- 15 years of controversy end with one simple truth: Lubbe acted alone