My prayer was answered.
- Benim duama cevap verildi.
A prayer was said over his body.
- Onun bedenine dua edildi.
Tom always prays before eating.
- Tom her zaman yemekten önce dua eder.
We are all praying for Japan.
- Hepimiz Japonya için dua ediyoruz.
Praying for Tom is all you can do.
- Bütün yapabileceğiniz Tom için dua etmek.
She went down on her knees to pray.
- Dua etmek için dizlerinin üstüne çöktü.
Sami continued praying.
- Sami dua etmeye devam etti.
Praying for Tom is all you can do.
- Bütün yapabileceğiniz Tom için dua etmek.
Tom prayed to God for help.
- Tom yardım için Tanrı'ya dua etti.
We knelt down to pray.
- Biz dua etmek için diz çöktük.
Only prayers keep him alive.
- Onu sadece dualar hayatta tutar.
All prayers are useless.
- Tüm dualar işe yaramaz.