A prayer was said over his body.
- Onun bedenine dua edildi.
My prayers were answered.
- Dualarım gerçekleşti.
We are all praying for Japan.
- Hepimiz Japonya için dua ediyoruz.
Tom prays to God once in a blue moon.
- Tom kırk yılda bir Tanrı'ya dua eder.
Praying for Tom is all you can do.
- Bütün yapabileceğiniz Tom için dua etmek.
She went down on her knees to pray.
- Dua etmek için dizlerinin üstüne çöktü.
Sami continued praying.
- Sami dua etmeye devam etti.
Praying for Tom is all you can do.
- Bütün yapabileceğiniz Tom için dua etmek.
We all knelt down to pray.
- Dua etmek için hepimiz diz çöktük.
She went down on her knees to pray.
- Dua etmek için dizlerinin üstüne çöktü.
Only prayers keep him alive.
- Onu sadece dualar hayatta tutar.
Sometimes our prayers aren't answered the way we want them to be.
- Bazen dualarımıza onların olmasını istediğimiz şekilde cevap verilmez.