Mary piyango kazandığına dair bir rüya gördü.
- Mary had a dream that she won the lottery.
İyi geceler ve tatlı rüyalar.
- Good night and sweet dreams.
Büyük hayallerle Tokyo'ya geldi.
- He came up to Tokyo with a big dream.
Hayaller kişiliklerimizin mihenktaşıdır.
- Dreams are the touchstones of our characters.
Seninle burada karşılaşacağımı asla düşünmedim.
- I never dreamed I would meet you here.
Onunla tekrar karşılaşacağımı asla düşünmedim.
- I never dreamed that I would meet her again.
Bana rüya görmediğimi söyle.
- Tell me I'm not dreaming.
Dün gece rüya görmedim.
- I didn't dream last night.
O benim idealimdeki kız.
- She is my dream girl.
O dün gece mutlu bir rüya gördü.
- She dreamed a happy dream last night.
Tom Mary hakkında rüya gördü.
- Tom dreamed about Mary.
Stop dreaming and get back to work.
I dreamed a vivid dream last night.