diverse; different; various

listen to the pronunciation of diverse; different; various
İngilizce - Türkçe

diverse; different; various teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

several
(İnşaat) birkaç

Afganistan ve İran her ikisi de milli marşlarını 20.yüzyıl boyunca birkaç kez değiştirmişti. - Afghanistan and Iran both changed their national anthems several times in the course of the 20th century.

Sıcaklık birkaç derece düştü. - The temperature fell several degrees.

several
{s} birbirinden farklı
several
{s} değişik

Kelimenin değişik anlamları vardır. - The word has several meanings.

several
{s} farklı

Şehir hayatının farklı avantajları var. - There are several advantages to city life.

Kanser farklı organlara yayıldı. - The cancer had spread to several organs.

several
sürüsüne bereket
several
(Kanun) bağımsız
several
bazısı
several
ayrı ayrı
several
kendi

Birkaç gündür kendinde değildi. - He was unconscious for several days.

Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar. - Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.

several
çeşitli

Ben çeşitli vesilelerle Chuck's Diner'da yemek yedim. - I have eaten at Chuck's Diner on several occasions.

Hayatımda çeşitli hatalar yaptım. - I've made several mistakes in my life.

several
bir kaçı
several
kimi
several
birtakım

Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir. - In several European countries, the current currency is the euro. Its symbol is €. One euro is worth about two Turkish lira.

several
severally birer birer
several
{s} bir takım

Bir takım hataların birleşimi kazaya neden oldu. - A combination of several mistakes led to the accident.

Son fırtınada bir takım evler hasar gördü. - Several houses were damaged in the last storm.

several
tek

O, bu öğüdü toplantı boyunca birkaç defa daha tekrarladı. - He reiterated this advice several more times during the meeting.

Tom yıllarca tek başına yaşadı. - Tom lived alone for several years.

several
{s} ayrı, tek
İngilizce - İngilizce
several