Everybody wished he had been elected governor.
- Herkes vali seçilmiş olmayı diledi.
It's an American tradition to make a wish on your birthday.
- Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir.
Excuse me, I think you're sitting in my seat.
- Özür dilerim! Zannedersem benim yerimde oturuyorsunuz.
Excuse me for opening your letter by mistake.
- Mektubunu yanlışlıkla açtığım için özür dilerim.
She wished she had been born twenty years earlier.
- O, yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi.
There were times when Tom wished he hadn't married Mary.
- Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur.
She sat next to him wishing she were somewhere else.
- O, başka bir yerde olmayı dileyerek onun yanına oturdu
I named my daughter Nairu wishing her long life.
- Ona uzun bir ömür dileyerek kızıma Nairu ismini verdim.
I'm sorry for what I have done.
- Yaptıklarımdan dolayı özür dilerim.
Sorry for the interruption.
- Kestiğim için özür dilerim.
Tom was beginning to wish he had stayed in the navy.
- Tom donanmada kalmış olmayı dilemeye başladı.
Tom dropped a coin into the beggar's cup.
- Tom dilencinin kabına bir bozuk para koydu.