Excuse me for being late.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
Excuse me for interrupting.
- Sözünü kestiğim için özür dilerim.
Sorry to trouble you, but my car is broken, can you help me?
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama arabam bozuldu, yardım edebilir misin?
I'm sorry I was so rude.
- Öyle kaba olduğum için özür dilerim.
Pardon me for asking.
- Sorduğum için özür dilerim.
Pardon me for interrupting you.
- Sözünü kestiğim için özür dilerim.
Excuse me for interrupting.
- Sözünü kestiğim için özür dilerim.
Excuse me, I think you're sitting in my seat.
- Özür dilerim! Zannedersem benim yerimde oturuyorsunuz.
I called Susan to apologize to her, but she hung up on me.
- Ona özür dilemek için Susan'ı aradım fakat o, telefonu yüzüme kapadı.
I apologized, but even then she wouldn't speak to me.
- Özür diledim fakat o zaman bile benimle konuşmadı.
He was apologetic for being absent.
- O, gelmediği için özür diledi.
Tom looks apologetic.
- Tom özür dileyen görünüyor.