It's an American tradition to make a wish on your birthday.
- Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir.
There were times when Tom wished he hadn't married Mary.
- Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur.
Tom wished he had a decent job.
- Tom düzgün bir işi olmasını diledi.
There were times when Tom wished he hadn't married Mary.
- Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur.
I named my daughter Nairu wishing her long life.
- Ona uzun bir ömür dileyerek kızıma Nairu ismini verdim.
I never see a library without wishing I had time to go there and stay till I had read everything in it.
- Bir kütüphane görünce, gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmayı dilemediğim olmamıştır.
Tom dropped a coin into the beggar's cup.
- Tom dilencinin kabına bir bozuk para koydu.
I must beg your pardon.
- Ben sizden özür dilemeliyim.