İngilizce - Türkçe
device that interrupts current if a circuit is overloaded or a short occurs teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- fuse
- {i} fünye
- fuse
- sigorta
Niçin o sigortayı tamir etmiyorsun?
-Why don't you mend that fuse?
Tom televizyonu açar açmaz sigorta attı.
-No sooner had Tom turned on the TV than the fuse blew.
- fuse
- {f} kaynaşmak
- fuse
- (Askeri) TAPA: Mermiyi mermi yolu üzerinde istenilen zamanda, istenilen yerde ve istenilen şartlar altında paralandırmaya yarayan mekanik veya elektrikli cihaz. Tapalar, genellikle mermiye takılışlarına ve gördükleri işe göre sınıflandırılırlar. I. Mermiye takılışlarına göre ikiye ayrılırlar
- fuse
- ateşleme fitili
- fuse
- (Ticaret) füzyon yapmak
- fuse
- birleşmek
- fuse
- (sigorta) atmak
- fuse
- (metal) eritmek
- fuse
- (sigorta) attırmak
- fuse
- eriyerek birleşmek
- fuse
- eriyip birbiriyle kaynaşmak
- fuse
- x birleştir/yak/eri/erit
- fuse
- f eritmek
- fuse
- {i} fitil
- fuse
- (Mukavele) elektrik sigortası
- fuse
- {f} yanmak
- fuse
- attırmak
- fuse
- {f} erimek
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
device that interrupts current if a circuit is overloaded or a short occurs teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- fuse
device that interrupts current if a circuit is overloaded or a short occurs
Heceleme
de·vice that interrupts cur·rent if a cir·cuit I·s overloaded or a Short occursTürkçe nasıl söylenir
dîvays dhıt întırʌpts kärınt îf ı sırkıt îz ōvırlōdîd ır ı şôrt ıkırzTelaffuz
/dəˈvīs ᴛʜət ˌəntərˈəpts ˈkärənt əf ə ˈsərkət əz ˈōvərˌlōdəd ər ə ˈsʜôrt əˈkərz/ /dɪˈvaɪs ðət ˌɪntɜrˈʌpts ˈkɑːrənt ɪf ə ˈsɜrkət ɪz ˈoʊvɜrˌloʊdɪd ɜr ə ˈʃɔːrt əˈkɜrz/
Resimler
Favoriler