İngilizce - Türkçe
deleting parts of publications or correspondence or theatrical performances teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- censorship
- {i} sansür
Melbourne polisi sansür yasalarını ihlal ettiği için kitapçıya baskın düzenledi.
-The Melbourne police raided the bookstore for violating censorship laws.
Ben sansüre inanıyorum. Onun sayesinde bir servet yaptım.
-I believe in censorship. I made a fortune out of it.
- censoring
- {i} sansürleme
Sansürlemek gerçeği saklamaz.
-Censoring won't hide the truth.
- censoring
- sansürleyerek
- censoring
- sansürleyen
- censorship
- sıkıdenetim
- censorship
- (Askeri) sansürlük
- censorship
- (Basın) yayından kaldırma
- censorship
- kınama
- censorship
- kınamak
- censoring
- {f} sansürle
Sansürlemek gerçeği saklamaz.
-Censoring won't hide the truth.
- censoring
- sansürlemek
Sansürlemek gerçeği saklamaz.
-Censoring won't hide the truth.
- censorship
- (Askeri) SANSÜR, SANSÜRLÜK: Ayrıca bakınız: "armed forces censorship, civil censorship, field press censorship, military censorship, national censorship, primary censorship, prisoner of war censorship, secondary censorship"
- censorship
- {i} sansür kurulu
- censorship
- {i} sansür, sansür işleri
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
deleting parts of publications or correspondence or theatrical performances teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- censoring
- censorship
deleting parts of publications or correspondence or theatrical performances
Heceleme
de·let·ing parts of publications or cor·re·spond·ence or the·at·ri·cal performancesTürkçe nasıl söylenir
dîlitîng pärts ıv pʌblîkeyşınz ır kôrıspändıns ır thiätrîkıl pırfôrmınsızTelaffuz
/dəˈlētəɴɢ ˈpärts əv ˌpəbləˈkāsʜənz ər ˌkôrəˈspändəns ər ᴛʜēˈatrəkəl pərˈfôrmənsəz/ /dɪˈliːtɪŋ ˈpɑːrts əv ˌpʌblɪˈkeɪʃənz ɜr ˌkɔːrəˈspɑːndəns ɜr θiːˈætrɪkəl pɜrˈfɔːrmənsəz/
Resimler
Favoriler