yayında

listen to the pronunciation of yayında
Türkisch - Englisch
on air

We'll be back on air shortly. - Birazdan tekrar yayında olacağız.

on the air
yayın
(Hukuk) publication

We are expecting the publication of his book. - Biz kitabının yayınlanmasını bekliyoruz.

Publication of the book was timed to coincide with the author's birthday. - Kitabın yayınlanması yazarın doğum günü ile aynı zamana denk getirildi.

yayın
(Nükleer Bilimler) broadcast

Television could be an important source of culture, and its educational broadcasts are valued in many schools. - Televizyon önemli bir kültür kaynağı olabilir, ve eğitim yayınlarına birçok okulda değer verilmektedir.

That program is now being broadcast. - O program şu anda yayınlanıyor.

yayında olmak
go on the air
yayında olmak
be on the air
yayın
broadcasting

I want to go into sports broadcasting. - Spor yayıncılığına girmek istiyorum.

The rebels have captured the broadcasting station. - Asiler yayın istasyonunu ele geçirdi.

yayın
{i} edition

A revised edition of the encyclopedia was published. - Ansiklopedinin gözden geçirilmiş sürümü yayınlandı.

Haven't you got a cheaper edition? - Daha ucuz bir yayınınız var mı?

yayın
transmission
yayın
(Arılık) journal

The journalists who write for this publisher are not impartial. - Bu yayıncı için yazan gazeteciler tarafsız değiller.

yayın
diffusion
yayın
radio relay
canlı yayında
on air
yayın
publication; broadcast, transmission
yayın
issue , publication
yayın
publishing

Tom is in the publishing business. - Tom yayıncılık işinde.

That publishing company is in the black. - O yayıncılık şirketinin geliri yükseldi.

yayın
(Tabiat Doğa) (balık, Fam: yayıngiller) [syn.: yayın, tatlı su kedibalığı] wels, catfish
yayın
air

That TV station is on the air 24 hours a day. - O TV istasyonu günde 24 saat yayında.

We'll be back on air shortly. - Birazdan tekrar yayında olacağız.

yayın
sheatfish, sheathfish
Türkisch - Türkisch

Definition von yayında im Türkisch Türkisch wörterbuch

Yayın
neşriyat
yayın
Basılıp satışa çıkarılan kitap, gazete gibi okunan veya radyo ve televizyon aracılığıyla halka sunulan, duyurulan, iletilen şey, neşriyat