Türkisch - Englisch
Definition von yastık,yastık im Türkisch Englisch wörterbuch
- {i} cushion
- A soft mass of material stuffed into a cloth bag, used for comfort or support; for sitting on, kneeling on, resting one's head on etc
- to absorb or deaden the impact of something
- Something acting as a cushion, especially to absorb a shock or impact
- {v} to place on or support by cushions
- {n} a soft seat for a chair, a pillow
- A dirt curb or edge formed by cars running the same line in a corner
- The material placed under a carpet for softness and support It helps reduce noise, increase insulation benefits, and contributes to a softer feel underfoot Purchasing an incorrect type of cushion may invalidate your warranty Also known as padding or underlay
- protect from impact; "cushion the blow
- To conceal or cover up, as under a cushion
- Padding at rear of pit to absorb shock of ball and pins
- Padded part of stamp between the die and handle
- a soft bag filled with air or a mass of padding such as feathers or foam rubber etc
- {i} pillow, soft padded object
- Part of the pinsetter at the back of the lane that absorbs the shock of pins and thrown balls Also refers to the amount of a lead you have on your competition; i e , "I had a 30 pin cushion "
- A soft mass of material stuffed into a cloth bag, used for comfort or support; for sitting on, kneeling on, resting ones head on etc
- n bantal
- ground on which the decorative element(s) of a paperweight rests It is usually convex in appearance when viewed through the top or sides of the weight
- Any kind of material placed under carpet to provide softness and adequate support when it is walked upon Carpet cushion provides a softer feel underfoot and provides added acoustical and insulation benefits and longer wear life for the carpet In some cases, the carpet cushion is attached to the carpet when it is manufactured Also referred to as "padding" or "underlay," although "cushion" is the preferred term Cushion under most residential carpet should be a thickness no greater than 7/16"
- a device that provides controlled resistance to motion
- yastık
- pillow
Tom can't sleep without a pillow.
-Tom bir yastık olmadan uyuyamıyor.
She suffocated him with a pillow.
-O, onu bir yastıkla boğdu.
- yastık
- cushion
He fetched a few cushions to prop up her head.
-Onun başını desteklemek için birkaç yastık getirdi.
Tom was looking under the couch cushions for something.
-Tom bir şey için kanepe yastıklarının altına bakıyordu.
- yastık kılıfı
- pillowcase
Tom took the pillowcase off the pillow.
-Tom yastıktan yastık kılıfını çıkardı.
- yastık kılıfı
- sham
- yastık
- pad
Tom unrolled his sleeping bag on his foam pad.
-Tom köpük yastık üzerine uyku tulumu serdi.
Tom handed Mary a large padded envelope.
-Tom Mary'ye büyük yastıklı bir zarf uzattı.
- yastık
- saddle
- yastık
- seedbed or propagating bed (for plants)
- yastık
- mech. buffer, cushion
- yastık
- pillow; cushion; seedbed; bed, bearing
- yastık
- bolster
- yastık
- cushion (of any size): iğne yastığı pin cushion
- yastık
- (küçük) pad
- yastık bellek
- buffer memory
- yastık danteli
- bobbin lace
- yastık gibi
- pillowy
- yastık kavgası
- pillow fight
- yastık koymak
- cushion
- yastık kılıfı
- pillow slip
- yastık kılıfı
- bedtick
- yastık kılıfı
- pillowcase, pillowslip
- yastık kılıfı
- slip
- yastık kılıfı kumaşı
- ticking
- yastık kılıfı/yüzü
- pillowcase
- yastık lavı
- pillow lava
- yastık pamuğu
- kapok
- yastık sapması
- pincushion distortion
- yastık sargısı
- field coil
- yastık taşı
- arch. cushion (the top stone of a pier supporting an arch)
- yastık yüzü
- pillowcase, pillowslip
- yastık şeklinde
- pulvinate
- yastık şeklinde
- pulvinated
- metatarsal yastık
- Metatarsal cushion. Metatarsal pad
- bitkisel yastık
- (Tarım) mulch
- esnek yastık bellek
- (Bilgisayar,Fizik) elastic buffer
- kuş tüyü yastık
- Feather pillow
- camlı yastık coldframe, hotbed
- (for plants)
- dantelli yastık
- lace pillow
- deri yastık
- leather cushion
- destekleme (yastık vb ile)
- bolstering
- lastik yastık
- rubber cushion
- lütfen bir tane daha yastık getirin
- Please bring me another pillow
- lütfen bir yastık verir misiniz
- Would you please get me a pillow
- oluklu karton yastık
- corrugated cardboard cushion
- pnömatik yastık
- air bag
- uzun yastık
- bolster
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von yastık,yastık im Türkisch Türkisch wörterbuch
- yastık
- Bu biçimde yapılmış ve türlü işlerde kullanılan şey
- yastık
- Başın altına koymak veya sırtı dayamak için kullanılan, içi yün, pamuk, kuş tüyü gibi şeylerle doldurulmuş küçük minder
- yastık
- Fide yetiştirmek için ince toprak ve gübreden hazırlanmış yüksekçe yer
- yastık
- Başın altına koymak veya sırtı dayamak için kullanılan, içi yün, pamuk, kuş tüyü gibi şeylerle doldurulmuş küçük minder: "Pencerenin önünde uzun yüksekçe bir sedirle ot yastıkları var."- M. Ş. Esendal
- yastık
- Başın altına koymak ya da sırtı dayamak için kullanılan, içi yün, pamuk, kuştüyü gibi şeylerle doldurulmuş küçük minder
- yastık
- Yapılarda, makinelerde bazı bölümlerin üzerine dayandığı parça
- yastık bıyık
- Yana yatmış ve uzamış bıyık
- yastık kılıfı
- Yastığa geçirilen koruyucu kılıf
- yastık takoz
- Direk başı ile tavan arasına yerleştirilen, tavanın yükünü direğe ileten ve esneklik sağlayan küçük ağaç parçası
Relevante Übersetzungen
yastık,yastık
Silbentrennung
yas·tık,·yas·tıkResimler
Historie
Favoriten