He fell as if wounded by a bullet.
- Sanki bir kurşunla yaralanmış gibi düştü.
Many thousands on both sides had been wounded.
- Her iki tarafta da binlercesi yaralanmıştı.
Tom could be injured.
- Tom yaralanmış olabilir.
He was seriously injured in a traffic accident.
- Bir trafik kazasında ciddi biçimde yaralanmıştı.
I didn't tell him the truth because I was afraid of hurting his feelings.
- Ona gerçekleri söylemedim çünkü duygularını yaralamaktan korktum.
No one else was injured.
- Başka hiç kimse yaralanmadı.
A number of tourists were injured in the accident.
- Kazada çok sayıda turist yaralandı.
Máire was injured in an accident.
- Máire bir kazada yaralandı.
No one else was injured.
- Başka hiç kimse yaralanmadı.
Was anybody else hurt?
- Başka kimse yaralandı mı?
Fortunately, no one was hurt.
- Allahtan, kimse yaralanmadı.
Thousands were killed or wounded.
- Binlerce insan öldürüldü veya yaralandı
The soldier was wounded in the leg and couldn't move.
- Asker bacağından yaralanmıştı ve hareket edemiyordu.
Six hundred thousand men were killed or wounded.
- Altı yüz bin asker öldürüldü veya yaralandı.
Thousands were killed or wounded.
- Binlerce insan öldürüldü veya yaralandı