My dog is almost half the size of yours.
- Benim köpeğim neredeyse boyunuzun yarısı kadar.
I've done half the work, and now I can take a break.
- İşin yarısını yaptım ve şimdi bir mola verebilirim.
Will you come to the party tomorrow?
- Yarın partiye gelecekmisin?
We have a party tomorrow evening.
- Yarın akşam bir partimiz var.
They sat in a semi-circle.
- Onlar bir yarım daire içine oturdular.
We dated on a semi regular basis until she moved to Australia.
- O Avustralya'ya taşınana kadar yarı düzenli aralıklarla buluştuk.
He began his meal by drinking half a glass of ale.
- Yarım bardak bira içerek yemeğine başladı.
The population of Italy is about half as large as that of Japan.
- İtalya'nın nüfûsu, Japonya'nınkinin yaklaşık yarısı kadardır.
A function that is both quasiconvex and quasiconcave is quasilinear.
- Hem yarı-dışbükey hem de yarı-içbükey olan bir fonksiyon yarı-doğrusaldır.
Sami was lying on his side in a semi-fetal position.
- Sami yarı fetal bir pozisyonda yan yatıyordu.
They sat in a semi-circle.
- Onlar bir yarım daire içine oturdular.
Tomorrow's total eclipse of the sun will be visible from the southern hemisphere.
- Yarının toplam güneş tutulması, güney yarımküreden görünür olacaktır.
The equator divides the globe into two hemispheres.
- Ekvator dünyayı iki yarımküreye böler.
You shouldn't do things by halves.
- İşleri yarım bırakmamalısın.
Never do things by halves.
- Hiçbir işi yarım yamalak yapma.