Fight back against the oppression of the ruling elite.
- Yöneten seçkinlerin zulmüne karşı direnin.
He is the manager of the marketing department.
- O, pazarlama bölümü yöneticisidir.
Your success depends a lot on how your manager and other people in the office perceive you.
- Sizin başarınız daha çok sizin yöneticinizin ve bürodaki diğer insanların sizi nasıl algıladığına bağlıdır.
Inertia is an important governing law.
- Atalet önemli bir yönetim yasasıdır.
Tom masterminded his father's death.
- Tom babasının ölümünü yönetiyor.
Who is conducting the orchestra tonight?
- Bu gece orkestrayı kim yönetiyor?
A conductor directs an orchestra.
- Bir orkestra şefi bir orkestrayı yönetir.
Who ruled this country?
- Bu ülkeyi kim yönetti?
Spain ruled Cuba at that time.
- İspanya o zaman Kübayı yönetti.
Fight back against the oppression of the ruling elite.
- Yöneten seçkinlerin zulmüne karşı direnin.
The city of Aachen is administered as an independent district.
- Aachen kenti bağımsız bölge olarak yönetilmiş.
The ministry administers the internal affairs.
- Bakanlık iç işlerini yönetir.
That island was governed by France at one time.
- O ada bir zamanlar Fransa tarafından yönetildi.
The austerity measures that many city governments have implemented are hugely unpopular.
- Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir.
I'm not really serious about managing this project, but I need to be seen to be making the effort.
- Bu projeyi yönetme hakkında gerçekten ciddi değilim ama çaba sarf ederken görülmem gerekiyor.
How are you managing it?
- Onu nasıl yönetiyorsun?
The directors were reluctant to undertake so risky a venture.
- Yönetim kurulu üyeleri çok riskli bir girişimi üstlenmeye isteksiz.
Anime director Satoshi Kon died of pancreatic cancer on August 24, 2010, shortly before his 47th birthday.
- Anime yönetmeni Satoshi Kon, kırk yedinci doğum gününden kısa süre önce 24 Ağustos 2010 tarihinde pankreas kanserinden öldü.
Most movies are written and directed by men.
- Birçok film erkekler tarafından yazılıp yönetilir.
The pigs did not actually work, but directed and supervised the others.
- Aslında domuzlar çalışmadı fakat diğerlerini yönetti ve denetledi.