wireless intelligent network

listen to the pronunciation of wireless intelligent network
Englisch - Türkisch

Definition von wireless intelligent network im Englisch Türkisch wörterbuch

win
{i} galibiyet

Tom galibiyet golünü attı. - Tom scored the winning goal.

Onların galibiyet serileri bittiği için art arda 10 oyun kaybettiler. - They have lost 10 games in a row since their winning streak ended.

win
{i} zafer

Tom zaferi şarapla kutluyor. - Tom was celebrating the victory with wine.

Amerikalı generaller kolay bir zafer kazanabileceklerine inanıyorlardı. - American generals believed they could win an easy victory.

win
{i} kazanma

Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu. - To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.

O takımın çok az, eğer varsa, kazanma şansı var. - That team has little, if any, chance of winning.

win
{i} başarı

Böylece onun kalbini kazanmada başarılı oldu. - Thus he succeeded in winning her heart.

Onlar bir şişe şarap açarak onun başarısını kutladılar. - They celebrated his success by opening a bottle of wine.

win
{f} kazanmak; (yarışma veya başka bir uğraşı sonucunda) elde etmek: Who won the contest? Yarışmayı kim kazandı? Utku's won the
win
isabet etmek
win
kazamak
win
ulaşmayı başarmak
win
{f} kazan

Onun seçimi kazanması için herhangi bir ihtimal var mı? - Is there any possibility that he'll win the election?

Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu. - To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.

win
yengi
win
{f} galip gelmek
win
{f} kazanmak

Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu. - To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.

Bir ödül kazanmak için yeterince yükseğe zıplamadı. - He didn't jump high enough to win a prize.

win
win by a head yarışta bir at
win
{f} (won, --ning)
win
birinci gelmek
win
birinci gelme
win
gayesine erişmek
win
{f} ikna etmek
Englisch - Englisch
win
wireless network
Devices connected to a network using a centralized wireless access point (WAP)
wireless intelligent network

    Silbentrennung

    wire·less in·tel·li·gent net·work

    Türkische aussprache

    wayrlîs întelıcınt netwırk

    Aussprache

    /ˈwīrləs ənˈteləʤənt ˈnetˌwərk/ /ˈwaɪrlɪs ɪnˈtɛləʤənt ˈnɛtˌwɜrk/
Favoriten