verschlossen

listen to the pronunciation of verschlossen
Englisch - Türkisch

Definition von verschlossen im Englisch Türkisch wörterbuch

cagey
ağzı sıkı
keyed
kamalı
locked
kilitlenmiş
cagey
ketum
cagey
kurnaz
cagey
ağzısıkı
locked
{f} kilitle

Gerçekten mi? Ben gitmeden önce onu kilitlemiştim. - Really? I had locked it up before I went out.

Tom kapıyı kapattı ve kilitledi. - Tom shut the door and locked it.

cagey
tedbirli
cagey
sırrını söylemeyen
cagey
ihtiyatlı
cagey
kapalı kutu
cagey
dili kurnaz
cagey
{s} çok dikkatli
cagey
{s} kurnaz, uyanık
cagily
ağzı sıkı bir şekilde
locked
{s} birbirine geçmiş
locked
{s} sıkışmış
locked
{s} kenetlenmiş