uyarim

listen to the pronunciation of uyarim
Türkisch - Englisch

Definition von uyarim im Türkisch Englisch wörterbuch

uyarım
stimulation

All children need stimulation. - Bütün çocukların uyarıma ihtiyacı vardır.

I need some mental stimulation. - Zihinsel bir uyarıma ihtiyacım var.

uyarım
stimulation; excitation
uyarım
(Hukuk) stimulus
uyarım
signal
uyarım
excitation
uyarım
exciton
uyarı
{i} warning

Warning: unsupported characters are displayed using the '_' character. - Uyarı: desteklenmeyen karakterler '_' karakterini kullanarak gösterilir.

I cannot, however, neglect his warning. - Fakat onun uyarısını ihmal edemem.

uyarı
{i} advice

Tom doesn't need your advice. - Tom'un uyarınıza ihtiyacı yok.

uyarı
{i} notice

The notice in the park said, Keep off the grass. - Parktaki uyarı çimlerden uzak durun diyordu.

I haven't received any notice that she's coming. - Onun geldiğine dair herhangi bir uyarı almadım.

uyarı
{i} admonition
uyarı
{i} caution

He cautioned me against being careless of my health. - O beni benim sağlığıma karşı dikkatsiz olmama karşı uyarıda bulundu.

uyarı
(Biyokimya) impulse
uyarı
excitation
uyarı
impetus
uyarı
exclamation
uyarı
(Tıp) stimulation

All children need stimulation. - Bütün çocukların uyarıma ihtiyacı vardır.

I need some mental stimulation. - Zihinsel bir uyarıma ihtiyacım var.

uyarı
signal
uyarı
(Askeri) precaution
uyarı
demerit
uyarı
commination
uyarı
monition
uyarı
instigation
uyarı
stimulus

A nerve cell responds to a slight stimulus. - Bir sinir hücresi hafif bir uyarıcıya yanıt verir.

uyarı
warning shot
Uyarı
attention

He paid attention to my warning. - O, uyarıma dikkat etti.

He paid no attention to my warning. - Uyarımı dikkate almadı.

dış uyarım
separate excitation
eksik uyarım
understimulation
harmonik uyarım
harmonic excitation
kimyasal uyarım
(Kimya,Tıp) chemical stimulation
uyarı
warning, caution, notice " ikaz, ihtar, tembih; stimulus, excitation
uyarı
(Hukuk) impetus, alert, warning
uyarı
demerit mark
uyarı
exhortation
uyarı
injunction
uyarı
tip off
uyarı
remark

I've had enough of your snide remarks. - Art niyetli uyarılarından usandım.

He always makes cynical remarks to me. - O bana her zaman alaycı uyarılar yapar.

uyarı
alert , attention , warning , alarm
uyarı
lecture
uyarı
admonitory
uyarı
caveat
uyarı
remonstrance
uyarı
tipoff
uyarı
{i} alert

The tsunami alert was cancelled. - Tsunami uyarısı iptal edildi.

yetersiz uyarım teorisi
(Pisikoloji, Ruhbilim) understimulation theory
öz-uyarım
(Pisikoloji, Ruhbilim) self-stimulation
Türkisch - Türkisch

Definition von uyarim im Türkisch Türkisch wörterbuch

uyarım
Bir uyarma sebebiyle herhangi bir kas veya salgı bezinde olan açık veya gizli değişme
uyarım
Bir uyaran karşısında organizmanın gösterdiği tepki, tembih
Uyarı
uyartı
uyarı
Onların uyarılarına uydular."- H. Taner
uyarı
Herhangi bir konu, sorun üzerine ilgi çekme, ikaz, ihtar, tembih: "Kentin yaşlılarının da düşüncelerini aldılar
uyarı
Organizmada uyarım yaratan güç
uyarı
Herhangi bir konu, sorun üzerine ilgi çekme, ikaz, ihtar, tembih
uyarı
ikaz