Tom çok önemli bir hata yaptı.
 - Tom made a crucial mistake.
Zamanlama çok önemli olacak.
 - The timing will be crucial.
Pazar günkü maç çok önemli olacak.
 - Sunday's match will be crucial.
Zamanlama çok önemli olacak.
 - The timing will be crucial.
Bir kalp krizinden sonra ilk dakikalar çok önemlidir.
 - The first minutes after a heart attack are crucial.