Sanırım eğitim planına bağlı kalmalısın.
- I think you should stick to your training schedule.
Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.
- I am training hard so that I may win the race.
Köpeğimi eğiterek çok zaman harcıyorum.
- I've been spending a lot of time training my dog.
Tom, yerel bir spor salonunda ağırlık antrenmanı yaptı.
- Tom did weight training at a local gym.
Mary bir maraton için antrenman yapıyor.
- Mary is training for a marathon.
Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.
- I am training hard so that I may win the race.
Sanırım eğitim planına bağlı kalmalısın.
- I think you should stick to your training schedule.
Köpekleri eğitme hakkında bir şey biliyor musun?
- Do you know anything about training dogs?
Tom ağırlık çalışması yapar.
- Tom does weight training.
Bu makineyi çalıştırmak için özel bir eğitim gerekli değil.
- No special training is needed to operate this machine.
... extreme circumstances; had received years of training ...
... office in striking contrast to the minute training coastline ...