Onun görüşlerini harfiyen almayın.
- Don't take his remarks too literally.
Alaycı görüşlerini kendine saklamanı rica ediyorum.
- Please keep your cynical remarks to yourself.
O, yorumu ile kimseyi gücendirmek istemedi.
- She didn't mean to offend anyone with her remark.
Yorumunun ilginç olduğunu düşündüm.
- I thought your remark was interesting.
Onun yaşındaki bir kız için, Mary çok zeki, dikkat çekici düşünceler ifade eder.
- For a girl of her age, Mary expresses very clever, remarkable thoughts.
Tom Mary'ye oğlunun terbiyesiz düşünceleri için özür diledi.
- Tom apologized to Mary for his son's impolite remarks.
O final sınavlarında dikkat çekici notlar kazandı.
- She earned remarkable grades at the final exams.
Onun sözü gerçekten uygunsuzdu.
- His remark was really out of line.
Onun sözlerini bir tehdit olarak yorumladım.
- I interpreted his remark as a threat.
O, dikkate değer sonuçlar elde etti.
- She achieved remarkable results.
Fuarda dikkate değer bir şey yoktu.
- There was nothing worthy of remark at the fair.
O, kitapta birkaç uyarı yaptı.
- He made a few remarks on the book.
Art niyetli uyarılarından usandım.
- I've had enough of your snide remarks.
He remarked that it was time to go.
... That actually brings me to a remark that ...
... The second quick remark in this category is about law. ...