Englisch - Türkisch
Definition von to follow in the next place; to succeed; to alternate im Englisch Türkisch wörterbuch
- second
- saniye
Işık dünyanın etrafında bir saniyenin 7.5 katı hızında seyahat eder.
-Light travels around the earth seven and a half times a second.
Bir saniyeliğine öleceğimi sandım.
-For one second I thought I would die.
- second
- {i} ikinci
Muiriel, Tatoeba'nın ikinci üyesidir.
-Muiriel is the second member of Tatoeba.
Osaka, Japonya'nın ikinci en büyük şehridir.
-Osaka is the second largest city of Japan.
- second
- {i} destek
Tom hareketi destekledi.
-Tom seconded the motion.
- second
- ikinci/saniye
- second
- düelloda şahit
- second
- yardımcı
- second
- diğer
Eldivenin tekini kaybettim. Şimdi diğer tekiyle ne yapmam gerekiyor?
-I lost a glove. Now what should I do with the second one?
En küçük erkek kardeşimin ilk evliliğinden iki çocuğu var, ve diğer çocuk ikinci evliliğinden.
-My youngest brother has two children from his first marriage, and another child from his second.
- second
- göz kırpımı
- second
- {i} düello şahidi
- second
- geçici olarak göreve getirmek
- second
- göreve getir/destekle
- second
- {s} ikinci dereceli
- second
- {i} nota aralığı
- second
- {f} göreve getirmek [brit. ask.]
- second
- {s} öbür
- second
- ikinci kalite mallar
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von to follow in the next place; to succeed; to alternate im Englisch Englisch wörterbuch
- second
to follow in the next place; to succeed; to alternate
Silbentrennung
to fol·low in the next place; to succeed; to al·ter·nateAussprache
Resimler
Favoriten