to flatter with words; to cajole

listen to the pronunciation of to flatter with words; to cajole
Englisch - Türkisch

Definition von to flatter with words; to cajole im Englisch Türkisch wörterbuch

word
medih
word
yazılı sözcük
word
sözcüklerle anlatmak
word
(Argo) haklısın
word
sessiz

Ben akşam yemeği sırasında bir kelime söylemedim. Biz neredeyse bir saat sessiz kaldık. - I didn't say a word during the dinner. We kept quiet for almost an hour.

word
kısa konuşma
word
haber

Mary'nin ondan ayrılmak istediğini haber aldım. - I got word that Mary wants to divorce him.

Brian'dan henüz bir haber almadık. - We've had no word from Brian yet.

word
mesaj
word
emir
word
bilgi

Tom'un durumu hakkında bir bilgi var mı? - Is there any word on Tom's condition?

Bunun gerçek bir bilgi olduğunu sanmıyorum. - I don't think that's a real word.

word
sözcüklerle ifade etmek
word
ağız kavgası
word
{i} söz, laf: I'm sick of your fine words. Güzel sözlerinden bıktım artık. Do you know the words to this song? Bu
word
sözcük,v.sözcüklerle anlat: n.kelime
word
(fiil) söylemek, ifade etmek
word
(İnşaat) kelime, söz
word
aleksi
word
{i} kelime, sözcük
Englisch - Englisch
word
to flatter with words; to cajole
Favoriten