to come to or reach a place, to gain

listen to the pronunciation of to come to or reach a place, to gain
Englisch - Türkisch

Definition von to come to or reach a place, to gain im Englisch Türkisch wörterbuch

arrive
{f} varmak

Birkaç dakika erken varmak her zaman iyi bir fikir. - It's always a good idea to arrive a few minutes early.

O, zamanında varmak için koştu. - He ran, so as to arrive on time.

arrive
{f} ulaşmak

İtfaiyeciler umutsuzca olay yerine ulaşmak için çalışıyorlar. Umarız çok geç olmadan varırlar! - Firefighters are trying desperately to reach the scene of the accident. Let's hope they arrive before it's too late!

arrive
{f} varmak; gelmek: When will we arrive? Ne zaman varacağız? Has the mail arrived? Posta geldi mi?
arrive
{f} gelmek

Erken gelmek için elimden geleni yapacağım. - I'll try my best to arrive early.

İşyerine ter içinde gelmek istemiyorum. - I don't want to arrive all sweaty at work.

arrive
varış
arrive
gelen kimse
arrive
arrival geliş
arrive
{f} başarı kazanmak
arrive
dönmek
arrive
bir ereğe ulaşmak
arrive
doğmak
arrive
yetişmek
arrive
gelip çatmak
arrive
ulaş

Truman, Beyaz Saray'a dakikalar içinde ulaştı. - Truman arrived at the White House within minutes.

Okula saat dokuzdan önce ulaşmalısın. - You should arrive at school before nine.

arrive
üstesinden gelmek
arrive
gelip dayanmak
to come to
gelinmek
to come to
gelmek

Tom Mary'nin onun partisine gelmek istediğini duyduğunda gerçekten memnun oldu. - Tom was really glad to hear that Mary wanted to come to his party.

Evime gelmek için zahmet etmeyin. - Don't bother to come to my house.

Englisch - Englisch
{v} arrive
to come to or reach a place, to gain
Favoriten