Futbol, dünyada en çok bilinen spordur.
 - Football is the most known sport in the world.
Uranus'un kara, kaya parçaları şeklinde nesneleri içeren, onbir bilinen halkası vardır.
 - Uranus has eleven known rings, which contain dark, boulder-sized particles.
Madonna Japonya'da her lise öğrencisi tarafından bilinmektedir.
 - Madonna is known to every high school student in Japan.
Onun adı kasabadaki herkes tarafından bilinmektedir.
 - His name is known to everyone in the town.
Sami iyi tanınan bir avukat tuttu.
 - Sami hired a well known attorney.
Sony tüm dünyada tanınan bir markadır.
 - Sony is a brand known around the world.
O hem Japonya'da hem de Amerika'da iyi tanınmaktadır.
 - She is well known both in Japan and in America.
Tanınmak istemiyorum.
 - I don't want to be known.
San Fransisko, sisi ve diğer şeylerin arasında tepeleri ile ünlüdür.
 - San Francisco is known for its fog and its hills among other things.
Futbol, dünyada en çok bilinen spordur.
 - Football is the most known sport in the world.
Firma, yüksek kaliteli ürünleriyle bilinmektedir.
 - The firm is known for its high-quality products.
O bölgede, çok iyi tanınmış bir şarap üretilir.
 - A very well known wine is produced in that region.
O, ülkemizde iyi tanınmıştır.
 - He is well known in our country.
... those are things which simply violate all the known laws of physics, and they're very ...
... engine of prosperity the world's ever known. I believe in self-reliance and individual ...