to act the part of a woman in; with indefinite it

listen to the pronunciation of to act the part of a woman in; with indefinite it
Englisch - Türkisch

Definition von to act the part of a woman in; with indefinite it im Englisch Türkisch wörterbuch

woman
kadın

Kadını nerede gördün? - Where did you see the woman?

O bencil bir kadındır. - She is a selfish woman.

woman
{ç} wom.en (wîm'în)
woman
dili eş
woman
{i} karı

İş yerindeki adamların karının seni başka bir kadın için terk ettiğini duyuncaya kadar bekle. - Wait till the guys at work hear that your wife left you for another woman.

Şu kadın onun karısı olmalı. - That woman must be his wife.

woman
dili kadın
woman

Müzik alanında hiç kimse bu genç kadın eşit değildir. - Nobody is equal to this young woman in the field of music.

Şu kadını görüyor musun? O benim eşim. - Do you see that woman? She's my wife.

woman
kadın cinsi
woman
woman hater kadın düşmanı
woman
(sıfat) kadın
woman
woman suffrage kadınların oy kullanma hakkı
woman
hanım

Kadın olmak zordur. Erkek gibi düşünmeyi, hanımefendi gibi davranmayı, genç kız gibi görünmeyi ve de eşek gibi çalışmayı gerektirir. - It's hard to be a woman. One must think like a man, act like a lady, look like a girl, and work like a horse.

woman
bayan

Polonyalı bir bayanla evlendim. - I am married to a Polish woman.

Güzel bir Estonyalı bayanla evleneceğim. - I will marry a beautiful Estonian woman.

woman
kadınlar

Ev kadınların dünyasıdır, dünya erkeklerin evidir. - The home is the woman's world, the world is the man's home.

Englisch - Englisch
woman