to-expect

listen to the pronunciation of to-expect
Englisch - Türkisch

Definition von to-expect im Englisch Türkisch wörterbuch

look
{i} bakış

Yüzünde dalgın bir bakışı vardı. - She has an absent look on her face.

Soruna farklı bir bakış açısından bakalım. - Let's look at the problem from a different point of view.

look
{f} görünmek, gözükmek: He looks ill. Hasta görünüyor
look
{f} göstermek

Arkadaşım 18'indeymiş gibi göstermek için kimliğinde oynama yaptı. - My friend doctored his ID to make it look like he was 18.

O kendini daha uzun göstermek için yüksek topuklu ayakkabılar giyiyor. - She wears high heels to make herself look taller.

look
iyileşmek
look
(Askeri) faal
await
bekle

Tom duruşmayı beklerken hapistedir. - Tom is in jail, awaiting trial.

Hızlı yanıtın bekleniyor. - Awaiting your quick response . . .

await
{f} beklemek
await
{f} hazır olmak
await
gözlemek
await
intizar etmek
look
{f} ummak
look
nazar etmek
look
(fiil) bakmak, görünmek; ummak, ümit etmek; göstermek
look
look about etrafına bakmak
look
bakın

Hayır, teşekkürler. Sadece etrafa bakınıyorum. - No, thank you. I'm just looking around.

Etrafıma biraz daha bakınmayı düşünüyorum. - I think I'll look around a little more.

look
{f} s_h.bak+e.görün
look
{i} yüz ifadesi
Englisch - Englisch
look
await
to-expect

    Videos

    ... their approach to their own conduct, and liberal in conduct they expect from others, a venerable ...
    ... and if we expect ...
Favoriten