the top edge of a sail

listen to the pronunciation of the top edge of a sail
Englisch - Türkisch

Definition von the top edge of a sail im Englisch Türkisch wörterbuch

head
{i} baş

O, baş ağrısından acı çekiyor. - He is suffering from a headache.

Batılı ülkeler doları güçlendirmek için baş başa verip düşünüyorlar. - Western nations have to put their heads together to strengthen the dollar.

head
{i} konu başlığı
head
menba
head
başlık

Tom sadece başlıklara baktı. - Tom only glanced at the headlines.

Başlıkların okuyucunun ilgisini çekmesi gerekiyor. - Headlines are supposed to grab the reader's interest.

head
başkanlığını yapmak
head
buhar basıncı
head
{f} başı çek
head
genel başkan
the edge of
nin kenarı
head
{f} (bir şeyin) başkanlığını yapmak/başkanı olmak: Who heads this outfit? Buranın başkanı kim?
head
{f} olgunlaşmak
head
{f} -in
head
{i} pınar başı
head
{s} baştaki
head
bir

Bir elin nesi var, iki elin sesi var. - Two heads are better than one.

Bir fincan kahve kafamı aydınlattı. - A cup of coffee cleared my head.

head
{s} baş ile ilgili
head
{f} başında olmak
head
{i} şef, baş, başkan: the head of the math department matematik bölümü başkanı
head
{f} başı çekmek
head
{i} köpük
head
kafa,v.başı çek: n.baş
Englisch - Englisch
head
the top edge of a sail

    Türkische aussprache

    dhi tôp ec ıv ı seyl

    Aussprache

    /ᴛʜē ˈtôp ˈeʤ əv ə ˈsāl/ /ðiː ˈtɔːp ˈɛʤ əv ə ˈseɪl/
Favoriten