Gündüz vakti okumayı severim.
- I like reading by daylight.
Çok büyük pencereler bol doğal gün ışığı sağlar.
- Very large windows assure abundant natural daylight.
Birkaç saniye önce ben açık havada ve parlak gün ışığındaydım ve şimdi gözlerim bu karanlıkta bana hizmet etmeyi reddediyor.
- A few seconds ago I was in the open air and the bright daylight, and now my eyes refuse to serve me in this darkness.
Bu şarkı o kadar acıklı ki gözlerimi yaşarttı.
- This song is so moving that it brings tears to my eyes.
Annem gözlerinde yaşlarla bana baktı.
- Mother looked at me with tears in her eyes.
Sakin olmak için gözlerimi kapattım.
- I closed my eyes to calm down.
Gözlerimi kontrol ettirmek için hastaneye gittim.
- I went to the hospital to have my eyes tested.
... little fire in their eyes. ...
... If you close your eyes for just a minute and just focus ...