Eninde sonunda kim karar verecek?
 - Who will ultimately decide?
Bu tür düşüncelerin sonuçta onların nihai kararı üzerinde herhangi bir etkisi olmamıştır.
 - Such considerations ultimately had no effect on their final decision.
Hayatınızdaki nihai hedefiniz nedir?
 - What is your ultimate goal in your life?
Onun Noodliness'i, Uçan Spagetti Canavarı evrende nihai gerçektir.
 - His Noodliness, the Flying Spaghetti Monster is the ultimate truth in the universe.
Tartışma şiddetli ve ahenkli ama sonuçta inandırıcı değil.
 - The argument is rigorous and coherent but ultimately unconvincing.
Sonuçta, okula gitmeye son verdi.
 - Ultimately, he ended up going to school.