tekrar!

listen to the pronunciation of tekrar!
Türkisch - Englisch
repetition

Repetition does not transform a lie into a truth. - Tekrarlama bir yalanı gerçeğe dönüştürmez.

Repetition helps you remember something. - Tekrarlama senin bir şey hatırlamana yardım eder.

again

And I will raise it again in three days. - Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.

I will never do it again. - Onu asla tekrar yapmayacağım.

once again

She came here once again. - O tekrar buraya geldi.

Could you please repeat it once again? - Lütfen onu bir kez daha tekrarlar mısın?

{i} repeat

If you flunk this exam, you'll have to repeat the course. - Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.

No, repeated the Englishman. - Hayır, İngiliz tekrarladı.

over

Do I have to do it over again? - Ben onu tekrar yapmak zorunda mıyım?

He read the article over and over again. - O makaleyi tekrar tekrar okudu.

over again

I've told you over and over again not to do that. - Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.

He read the article over and over again. - O makaleyi tekrar tekrar okudu.

recap

Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers. - Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.

function buttons
from the first
litany
bis
replication
afresh
iteration
re-

Rules only change when a sufficient number of people violate them causing the rule makers to re-examine their original purpose. - Kurallar, yeterli sayıda insan kuralları ihlal ettiğinde değişir ve kural koyucuların orijinal amaçlarını tekrar incelemelerine neden olur.

He was re-elected mayor. - Belediye başkanlığına tekrardan şeçildi.

all

In 1603, when King James I came into power, football was allowed again. - 1603'te, Kral James iktidara geldiğinde, futbola tekrar izin verildi.

My parents didn't allow me to see Tom again. - Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmem için bana izin vermedi.

back

If you cut the tail off of a lizard, it will grow back. - Bir kertenkelenin kuyruğunu kesersen, o tekrar uzar.

I will write you back soon. - Ben kısa sürede size tekrar yazacağım.

action replay
troll
rehearsal
tauto-
duplication
retrieve

Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again. - Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.

ana-
revision
{i} reiteration
back again
again, over, over again, once more
(ders) review
repetition; (televizyonda) action replay; again yine, gene, yeniden
all over

Tom had to listen to the whole story all over again. - Tom bütün hikayeyi tekrar baştan dinlemek zorunda kaldı.

We have to start all over again. - Biz tekrar baştan başlamak zorundayız.

encore

The crowd cried out for an encore. - Kalabalık tekrar için bağırdı.

recapitulation
re
recurrence
repetition, repeat
anew
tauto
riff
replay

Replay the last 10 seconds. - Son 10 saniyeyi tekrar oynat.

an
rehash
reprise
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Bir daha, yine, yeniden
(Osmanlı Dönemi) (Kerr. den) Bir şeyi iki veya daha fazla yapma
(Osmanlı Dönemi) TERDAD
yine
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması
Bir daha, yine, yeniden, gene
Bir konuşma veya yazıda aynı düşünceyi, kelimeyi birçok defa söyleme
Bir daha, yine, yeniden, gene: "Kimi yaralandı geldi, tekrar gitti, kimi şehit oldu."- M. Ş. Esendal
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması: "Gerçi hayat kitaba sığmayacak kadar geniştir, fakat tekrarlarla doludur."- A. Haşim