Başarılı bir iş adamı olmanın hayalini kurardım.
- I used to dream about being a successful businessman.
Bir dil öğrenmenin geleneksel yolu olsa olsa birinin görev duygusunu tatmin edebilir ama o bir sevinç kaynağı olarak hizmet edemez. Ayrıca muhtemelen başarılı olmayacaktır.
- The traditional way of learning a language may satisfy at most one's sense of duty, but it can hardly serve as a source of joy. Nor will it likely be successful.
Başarın hakkında endişeleniyorum.
- I'm worrying about your success.
Kaçış denemesi başarılıydı.
- His escape attempt was successful.
Kendi kendine şöyle dedi: Bu operasyon başarıyla sonuçlanacak mı?
- He said to himself, Will this operation result in success?
Çabalarının başarıyla sonuçlanacağından eminim.
- I'm sure your efforts will result in success.
Buna rağmen,tarihte tüm insanların başarılı bir şekilde yok edildiğine dair örnekler var.
- However, there are instances in history where entire peoples were successfully exterminated.
Sadece bir tane hayatın var. Onu mutlu ve başarılı bir şekilde yaşa.
- You only have one life. Live it happily and successfully.
Biz görevimizi başarıyla yerine getirdik.
- We carried out our mission successfully.
O, sınavı başarıyla geçti.
- He successfully passed the exam.
Bir dil öğrenmenin geleneksel yolu olsa olsa birinin görev duygusunu tatmin edebilir ama o bir sevinç kaynağı olarak hizmet edemez. Ayrıca muhtemelen başarılı olmayacaktır.
- The traditional way of learning a language may satisfy at most one's sense of duty, but it can hardly serve as a source of joy. Nor will it likely be successful.
Başarılı bir iş adamı olmanın hayalini kurardım.
- I used to dream about being a successful businessman.
O, hayalini başarılı bir biçimde gerçekleştirdi.
- He successfully realised his dream.
Onlar bombayı başarılı bir biçimde etkisiz hale getirdiler.
- They've defused the bomb successfully.
Çalışkanlık onu başarıya götürdü.
- Diligence led him to success.
Biraz şans bazen beklenmedik bir başarıya götürür.
- A little bit of luck sometimes leads to an unexpected success.
Tedavi başarılı olarak gidiyor.
- The treatment is going successfully.
Tom programı başarılı olarak tamamladı.
- Tom successfully completed the program.
a successful enterprise.
His third attempt to pass the entrance exam was a success.
The new range of toys has been a resounding success.
They successfully completed their project together.
... I've been lucky enough to have been successful in many ...
... And those of us who've been successful, ...