Bütün çocukların uyarıma ihtiyacı vardır.
 - All children need stimulation.
Zihinsel bir uyarıma ihtiyacım var.
 - I need some mental stimulation.
Bütün çocukların uyarıma ihtiyacı vardır.
 - All children need stimulation.
Zihinsel bir uyarıma ihtiyacım var.
 - I need some mental stimulation.
Yabancı dil bilgisi, beyin etkinliğini uyarır.
 - Knowledge of foreign languages stimulates brain activity.
Ekonomiyi canlandırmak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız.
 - We must do everything we can to stimulate the economy.
Övgü öğrencileri çok çalışmaya teşvik eder.
 - Praise stimulates students to work hard.
Demografik verileri izleyerek, hükümet doğum oranını teşvik edecek bir politika benimsemek zorunda kalmıştı.
 - Following the demographic data, the government was obliged to adopt a policy that would stimulate birth rate.
Harcanan para ekonomiyi canlandırıyor.
 - Spending money stimulates the economy.
Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı.
 - Falling interest rates have stimulated the automobile market.