soyguncu

listen to the pronunciation of soyguncu
Türkisch - Englisch
robber

Tom became scared as soon as he saw the robber's knife. - Tom soyguncunun bıçağını görür görmez korktu.

The bank robbers dispersed in all directions. - Banka soyguncuları bütün yönlere dağıldılar.

(Kanun) stickup man
hijacker
pillager
highjacker
nightwalker
road agent
plunderer
cracksman
highwayman
plunderer, pillager; robber
depredator
burglar

A burglar broke into the bank last night. - Bir soyguncu dün gece bankaya girdi.

A burglar broke into your house while you were away on vacation. - Sen uzakta tatilde bir soyguncu zorla evine girdi.

(someone) who engages in highway robbery
mugger

Tom chased the mugger and caught him. - Tom soyguncuyu kovalayıp yakaladı.

A mugger robbed him of all of his money. - Bir soyguncu onun parasının hepsini soydu.

footpad
holdup man
despoiler
harrier
brigand
soyguncu sineği
(Hayvan Bilim, Zooloji) robberfly
soyguncu yatağı
robber's den
soyguncu çetesi
a banditti
pencereden giren soyguncu
cat burglar
silâhlı soyguncu
gunslinger
silâhlı soyguncu
gunsel
silâhlı soyguncu
bandit
silâhlı soyguncu
gunman
silâhlı soyguncu kadın
gun moll
Türkisch - Türkisch
Soygun yapan (kimse)