Englisch - Türkisch
Definition von something that causes amazement or awe im Englisch Türkisch wörterbuch
- wonder
- {f} merak etmek
Tom, Mary'nin fikrini niçin değiştirdiğini merak etmekten kendini alamıyor.
-Tom can't help wondering why Mary changed her mind.
Tom'un nerede olduğunu merak etmekten başka yapabileceğim bir şey yok.
-I can't help but wonder where Tom is.
- wonder
- {i} mucize
Hapiste olmaman bir mucize.
-It's a wonder you're not in jail.
Hindistan cevizi yağı mucizeler yapar!
-Coconut oil does wonders!
- wonder
- {i} hayret
- wonder
- {i} hayranlık
- wonder
- {i} şaşkınlık
O şaşkınlıkla etrafına bakındı.
-She looked around in wonder.
Sadece bir şaşkınlık şimdi bize yardımcı olabilir.
-Only a wonder can help us now.
- wonder
- şaşırmak
Şaşırmak, merak etmek, anlamaya başlamaktır.
-To be surprised, to wonder, is to begin to understand.
- wonder
- tansık
- wonder
- icaz
- wonder
- teşvişlenmek
- wonder
- hayretleniş
- wonder
- kızıksınmak
- wonder
- taaccüplenmek
- wonder
- taaccüpleniş
- wonder
- acayibât
- wonder
- hayran olmak
- wonder
- acibe
- wonder
- {i} şaşılacak şey
Onların hâlâ uyanık olması şaşılacak şey.
-It's a wonder they're still awake.
- wonder
- wonder if merak etmek
- wonder
- (fiil) merak etmek, hayret etmek, şaşmak
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von something that causes amazement or awe im Englisch Englisch wörterbuch
- wonder
something that causes amazement or awe
Silbentrennung
some·thing that causes a·maze·ment or aweTürkische aussprache
sʌmthîng dhıt kôzîz ımeyzmınt ır ôAussprache
/ˈsəmᴛʜəɴɢ ᴛʜət ˈkôzəz əˈmāzmənt ər ˈô/ /ˈsʌmθɪŋ ðət ˈkɔːzɪz əˈmeɪzmənt ɜr ˈɔː/
Resimler
Favoriten