sich ergebend

listen to the pronunciation of sich ergebend
Englisch - Türkisch

Definition von sich ergebend im Englisch Türkisch wörterbuch

following
{s} izleyen

O, arkasında izleyen köpeği ile yürüyüşe çıktı. - He went out for a walk, with his dog following behind.

Bizi izleyen birini görmedim. - I didn't see anybody following us.

arising
türeyen
arising
(Kanun) doğan
arising
yükselme
emerging
(Gıda) yeni geliştirilen
following
yandaşlar
emerging
{i} görünme
emerging
{f} görün
following
{i} aşağıdaki

Aşağıdaki soruları İngilizce olarak yanıtlayın. - Answer the following questions in English.

Önceki hayatınızda kim olabileceğinizi öğrenmek için aşağıdaki formu doldurunuz. - Complete the following form to know who you could have been in a previous life.

following
{f} izle

Tom Mary'nin kendisini izlediğini fark etti. - Tom noticed that Mary was following him.

Tom birinin kendisini izleyip izlemediğini görmek için omzunun üzerinden baktı. - Tom looked over to his shoulder to see if anyone was following him.

following
ed.-den sonra
coming up
geliyor

Hayatımın en zor akademik sınavı geliyor. Akışkanlar mekaniği. - The hardest academic exam of my life is coming up. Fluid Mechanics.

Tom üst kata geliyor. - Tom is coming upstairs.

emerging
Yeni, yeni ortaya çıkan, gelişmekte olan

Emerging markets.

emerging
görünerek
following
the following şunlar
following
bağımlı olan kimseler
following
{e} sonra

Bir sonraki yıl o onunla evlendi. - She married him the following year.

Fırtınadan sonra şehrin bazı kısımları afet alanı gibiydi. - Parts of the city looked like a disaster zone following the storm.

following
tabi olanlar
following
{i} hayran kitlesi