Onlara saygı göstermek zorundasın.
 - You've got to respect them.
Başkalarına saygı göstermek gerekli.
 - Respecting others is required.
Hindular et, özellikle sığır eti yemezler, onlar hayvanların yaşamlarına saygı duymak için temel olarak vejetaryendirler,
 - Hindus don't eat meat, in particular beef, and they are mainly vegetarian in order to respect the animals' lives.
Yerel geleneklere saygı duymak zorundayız.
 - We have to respect local customs.
Kurallara uymak çok önemlidir.
 - It's very important to respect the rules.
Mali konularla ilgili olarak, Bay Jones şirketteki başka birinden daha çok bilir.
 - With respect to financial matters, Mr. Jones knows more than anyone else in the company.
Bu mektuplarla ilgili olarak, sanırım en iyi şey onları yakmaktır.
 - With respect to these letters, I think the best thing is to burn them.
Turistler seyahat ederken yerel kültürlere uymaya dikkat etmeliler.
 - Tourists should take care to respect local cultures when they are travelling.
Ebeveynlerinin senin için belirlediği kurallara uymalısın.
 - You should respect the rules your parents set for you.
Bu bakımdan haklısın.
 - In this respect, you're right.
Sanırım kırsal yaşam bazı bakımlardan şehir yaşamından daha üstündür.
 - I think country life is superior to city life in some respects.