Definition von serinle im Türkisch Englisch wörterbuch
- cool
A pig will wallow in the mud in order to cool down.
- Bir domuz serinlemek için çamurda yuvarlanır.
It's starting to cool off.
- Hava serinlemeye başlıyor.
- cool off
It's starting to cool off.
- Hava serinlemeye başlıyor.
- serin
- {s} chilly
My room is really good, though a little bit chilly.
- Odam biraz serin olmasına rağmen, odam gerçekten iyidir.
In spite of the sunny weather, the air was rather chilly.
- Güneşli havaya rağmen, hava oldukça serindi.
- serin
- (isim) cool
There is usually a cool breeze here in the evening.
- Burada akşamleyin genellikle serin bir esinti vardır.
Study in the cool of the morning.
- Sabahın serinliğinde Çalış.
- serinlemek
- cool off
- serin
- cerin
- serin
- cooler
We should have gone on a cooler day.
- Daha serin bir günde gitmeliydik.
As the day got cooler, I had to put on a sweater.
- Gün daha serin olduğu için bir süveter giymek zorunda kaldım.
- serinlemek
- cool
What's your favorite way to stay cool in the summer?
- Yazın serinlemek için en sevdiğin yol nedir?
A pig will wallow in the mud in order to cool down.
- Bir domuz serinlemek için çamurda yuvarlanır.
- serin
- serine
- serin
- cool, chilly
- serin
- fresh
Drink some cool freshwater.
- Biraz serin tatlı su iç.
- serinlemek
- to feel relieved, feel better (emotionally)
- serinlemek
- to get cool, cool off; to get chilly
- serinlemek
- freshen
- serinlemek
- become cooler
- serinlemek
- freshen up
- serinlemek
- to become cool, to cool
- serinlemek
- become cool
- serinlemek
- refresh
