separated in time, space, or degree

listen to the pronunciation of separated in time, space, or degree
Englisch - Türkisch

Definition von separated in time, space, or degree im Englisch Türkisch wörterbuch

removed
kaldırılmış
removed
{f} kaldır

Bulaşıkları masadan kaldırdı. - She removed the dishes from the table.

Bu cümlenin ilk harfinin başında kaldırılması gereken bir boşluk var. - There is a blank space in front of the first letter of this sentence that should be removed.

removed
kaldırılan
removed
(Bilgisayar) kaldırıldı

Leyla'nın cesedi kaldırıldı. - Layla's body was removed.

İşaret hemen kaldırıldı. - The sign was immediately removed.

removed
ortadan kalkmak
removed
bertaraf olmak
removed
a first cousin twice removed kuzenin torunu
removed
ayrı
removed
taşın/taşı/çıkar
removed
alâkası olmayan
removed
uzak/taşınmış/çıkarılmış
removed
uzak

Fadıl'ın görevi onu dış dünyadan uzak tuttu. - Fadil's job kept him removed from the outside world.

Yaralı, olay yerinden uzaklaştırıldı. - The injured were removed from the scene.

Englisch - Englisch
removed
separated in time, space, or degree
Favoriten