Öfkeli kalabalık binaya saldırdı.
- The angry mob attacked the building.
Öfkeli kalabalık, arabaları devirdi ve mağazaların önündeki camları kırdı.
- The angry mob overturned cars and smashed storefront windows.
O, doğal olarak çok kızmıştı.
- He was naturally very angry.
O, kendisine kızmıştı.
- He was angry with himself.
Sebep olmadan asla kızgın olmam.
- I'm never angry without reason.
Tom kızgın ayıdan kaçmak için elinden geldiği kadar hızlı koştu.
- Tom ran as fast as he could to escape from the angry bear.
Sinirli olmadığını umut ediyorum.
- I hope that you are not angry.
Tom sinirli ve öfkeli görünüyor.
- Tom seems frustrated and angry.
Oldukça hiddetli görünüyorsun.
- You look pretty angry.
Slogan, insanları canlandırmak için tasarlandı.
- The slogan was designed to rouse the people.
Ses onu uykudan uyandırdı.
- The sound roused her from sleep.
Çığlık beni uykumdan uyandırdı.
- The cry roused me from my sleep.