Zülfikar, dördüncü İslam halifesi olan Hazret-i Ali'nin meşhur kılıcıydı.
- Zulfiqar was the famous sword of Hazret-i Ali, fourth caliph of Islam.
O meşhur bir sanatçıdır.
- He is a famous artist.
Onun kitabı sadece İngiltere'de ünlü değil, Japonya'da da ünlü.
- His book is famous not only in England but also in Japan.
Onun oğlu ünlü bir piyanist oldu.
- His son became a famous pianist.
O tanınmış bir dağdır.
- That's a famous mountain.
Michael Jackson, Abd'nin en tanınmış şarkıcısıydı.
- Michael Jackson was the most famous singer in the United States.
Biz mükemmel bir biçimde geçindik.
- We got along famously.