proper conduct or behaviour, politeness, courtesy

Englisch - Türkisch

Definition von proper conduct or behaviour, politeness, courtesy im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

manners

{i} terbiye

Dolu ağzınla konuşmak terbiyesizlik olması gerekiyor. - It's supposed to be bad manners to talk with your mouth full.

İnsanları parmakla göstermek terbiyesizlik. - It's bad manners to point at people.

manners

örf

manners

adap

manners

adabımuaşeret

Ebeveynlerin sana adabımuaşeret öğretmedi mi? - Didn't your parents teach you manners?

manners

töre

Tom bazı töreleri öğrenmek istiyor. - Tom needs to learn some manners.

Törelerinize ne oldu? - Where are your manners?

manners

görgü

Onun görgü yokluğu yüzünden dehşete düştüm. - I was appalled by her lack of good manners.

Yurt dışında eğitim görerek, öğrenciler diğer görgü ve gelenekler ile temas kurabilirler. - By studying overseas, students can come into contact with other manners and customs.

manners

tavırlar/biçimler/görgü

manners

{i} edep

Fakat onun edepsizliği var. - But he has bad manners.

manners

{i} hareket tarzı

Englisch - Englisch

Definition von proper conduct or behaviour, politeness, courtesy im Englisch Englisch wörterbuch

{i} manners

Silbentrennung

prop·er con·duct or behaviour, politeness, cour·te·sy