present participle of plan

listen to the pronunciation of present participle of plan
Englisch - Türkisch

Definition von present participle of plan im Englisch Türkisch wörterbuch

planning
planlama

Sizlerden herhangi birinin bu hafta sonu bizim lise toplantısına gitmeyi planlayıp planlamadığınızı sadece merak ediyordum. - I was just wondering if any of you are planning to go to our high school reunion this weekend.

Tom Mary'nin Boston'da yaşamayı planlamadığını daha sonra öğrendi. - Tom learned later that Mary wasn't planning to live in Boston.

planning
planlayarak

Tom partiyi planlayarak iyi bir iş yaptı. - Tom did a good job planning the party.

planning
(Ticaret) kontrol ve raporlama
planning
tasarlama
planning
{f} planla

O, planlama bölümünde çalışıyor. - He works in the planning section.

Tanrı şahidimdir ki Tom, planladığın sürpriz partiden ona bahsetmedim. - As God as my witness Tom, I didn't tell her about the surprise party you're planning.

planning
{f} planla: prep.planlayarak,planlama
planning
(Tıp) Planlama, düzenleme
planning
{i} düzene sokma
planning
{i} plancılık
planning
{i} tasarım
Englisch - Englisch
planning
present participle of plan
Favoriten