Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
- In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
Birçok Asyalının ortak dili İngilizce'dir.
- The common language of many Asians is English.
Çok enteresan yerler biliyorsun, değil mi?
- You know many interesting places, don't you?
Konserde çok fazla kişi vardı.
- There were too many people at the concert.
Takuboku'nun şiirlerini bir çoğunu ezbere öğrendim.
- I learned many of Takuboku's poems by heart.
O bir yığın dil konuşmaz.
- She does not speak many languages.
Gemide bir yığın fare var.
- There are many rats on the ship.
Akvaryumda bir hayli nadir balık var.
- There are many rare fish at the aquarium.
Bir hayli üyemiz var.
- We have many members.
Bu kabilenin atasal ayinlerinin çoğu zamanla kaybedilmiştir.
- Many of the ancestral rites of this tribe have been lost over time.
Onların birçoğu acıydı.
- Many of them were bitter.
İnsanların birçoğu öldü.
- Many of the people died.
O otobüs günde kaç kez çalışır?
- How many times a day does that bus run?
Kaç tane çocuğun var?
- How many children do you have?
Polinom zamanında bu problemi çözebilecek bir algoritma henüz bulunmadı.
- No algorithm that can solve this problem in polynomial time has been found yet.
Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı.
- Before meeting him, Pizzaro hid many of his men and guns near the town.
İşçilerin çoğu açlıktan öldüler.
- Many of the workers died of hunger.
Tom adlı kaç kişiyi tanıyorsun?
- How many people do you know named Tom?
Tom adlı kaç tane çocuk, sizin sınıfınızdadır?
- How many kids named Tom are in your class?
Çok dil bilenler çok daha seksidirler.
- Polyglots are much sexier.
Mormonlar çok eşliliği yasakladılar ama bazı yandaşları bunu hala uyguluyorlar.
- The Mormons have outlawed polygamy, but some adherents still practice it.
Öğrenmeye devam et ve bir poliglot ol.
- Keep learning and become a polyglot.
Bu bir politeknik mühendis.
- It's a polytechnic engineer.
poly bag.
a cotton-poly blend.