Sen sadece kendini bir fantezi ile teselli ediyorsun!
- You're just comforting yourself with a fantasy!
O, bir fantezi dünyasında yaşıyor.
- He lives in a world of fantasy.
Hayali gerçekten ayıramıyor musun?
- Can't you divorce fantasy from reality?
Tom bir hayal dünyasında yaşıyor.
- Tom lives in a world of fantasy.
Interlingua sizin için sadece bir fantazi metafor kalacak mı?
- Will Interlingua remain just a fantasy metaphor for you?
Tom gerçeklik ve fantazi arasındaki farkı bilmiyor.
- Tom doesn't know the difference between reality and fantasy.
Yoksulluk içinde yaşamak, bazı kadınların fantezisidir. Onlar bunun biraz romantik olduğunu düşünüyorlar.
- Living in poverty is some women's fantasy. They think it's somewhat romantic.
what man has hitherto known only in febrile phantasy and tenuous legend? The Shadow Over Innsmouth by H. P. Lovecraft.