otherwise, beside

listen to the pronunciation of otherwise, beside
Englisch - Türkisch

Definition von otherwise, beside im Englisch Türkisch wörterbuch

else
başka

Başka hiç kimse yaralanmadı. - No one else was injured.

Başka hiç kimse yaralanmadı. - Nobody else got hurt.

else
ayrıca
else
değilse

Memnun değilsen kapı şu tarafta güzel kardeşim. - If you're not happy, you can take your business elsewhere.

Bir futbol skoru 3-0 ise bu, zafer değilse başka nedir? - If a soccer score of 3 to 0 isn't a victory, what else is it?

else
veyahut
else
aksi takdirde
else
daha

Tom Fransızcayı başka herhangi birinden daha iyi konuşur. - Tom speaks French much better than anyone else.

İyi sağlık başka herhangi bir şeyden daha değerlidir. - Good health is more valuable than anything else.

else
yoksa

Yapacağım başka bir şey yoksa eve gidiyorum. - If there's nothing else for me to do, I'm going home.

Adımına dikkat et, yoksa bagajda yoculuk yapacaksın. - Watch your step, or else you will trip on the baggage.

else
başka bir durum
else
z. başka: What else can he do? Başka ne yapabilir? Who else was there? Orada başka kim vardı? Where else can they be? Başka nerede
else
ilaveten
else
başka türlü

Tom gerçekten çok başka türlü yapamaz. - Tom can't really do much else.

else
başka zaman
else
başka yer başka zaman
else
How else can he do it? Bunu başka nasıl yapabilir? It was somebody else Baska birisi Hurry or else you will be late Acele et
else
yoksa gecikeceksin
else
yahut
else
aksi halde

Kauçuk botları giyin, aksi halde ayağınızı ıslatırsınız! - Put the rubber boots on, or else you will get your feet wet!

Englisch - Englisch
{a} else
otherwise, beside
Favoriten